25 Haziran 2023 Pazar

KİMLİK SAHİBİ BİR MARKA: AIR JORDAN

 

Amerikan sinemasının çok sevdiğim bir özelliğidir kahraman yaratmayı bilebilmesi ya da var olan kahramanları hakkıyla yüceltmesi. Bunu çoğunlukla Amerikan rüyasının ışıltılarıyla donatarak heyecanlı hikayelerle sunar bize. Bu hikayelerin sonlarını biliriz ama her zaman o sonuca nasıl ulaşıldığını merak etmekten de kendimizi alıkoyamayız. İşte yine öyle bir hikaye. Efsane basketbolcu Michael Jordan ve Nike anlaşmasının perde arkası ve bilinmeyenleri bize zevkli bir seyir yaşatacak şekilde süslü bir tepside sunuluyor.

14 Temmuz 2022 Perşembe

Orman Kanunları

 

Lock, Stock and Two Smoking Barrels, Snatch gibi filmlerin yanı sıra ana akım dünyaya daldığı Alaaddin gibi bir filmi de yöneten çeşitli ve hatta renkli bir yelpazeye sahip olan sinematografisine son yıllarda yaptığı hataların da farkına varmış olacak ki birçoğunun öze dönüş olarak nitelendirdiği ve ben de dahil birçoğunun zevkle izlediği The Gentlemen filmini ekliyor Guy Ritchie. Motivasyonunu kimi kurallara sahip, iş ahlakı olan Micky Pearson’dan alan senaryo entrika dolu bir dünya vadediyor bize ve bunu da hakkıyla yerine getiriyor. Karakterlerin it dalaşına girdiği, herkesin birbirinin ardından işler çevirdiği ve bunu bir koz olarak kullandığı bu dünyada neyin ne olduğu finale kadar anlaşılamıyor. Düetler ve düellelor savaşında karakterlerle özdeşleşmemiz ama bunu yaparken de yer yer kafamızın karışması mümkün. Ancak buna karşın tüm açıklamaları açık bir şekilde veren hikayenin en güzel yanı ise Guy Ritchie’nin elinden çıkan, Fletcher’ da ve belki de kim bilir Guy Ritchie’nin kendi yansıması olan bu karakterde hayat bulan hikaye anlatma ustalığı.

9 Ocak 2022 Pazar

Büyük İnsan Olmanın Eşiğinde

 

   Stan Lee ve Steve Ditko tarafından yaratılan, ilk defa 1962 yılında ortaya çıkarılan süper kahraman bugüne kadar belki de Marvel’ın en gözbebeği kahramanı. Sam Raimi üçlemesiyle Tobey Maguire’in hayat verdiği Spiderman hala hayranlarının kalbindeyken onun dışında bir seri daha çekildi ve bu sefer karşımıza The Amazing Spiderman’de daha havalı bir kahraman çıkardılar. Ardından belki de tekrar çocukluğunu hatırlamamızı sağlayacak şekilde Tom Holland’ın bedeninde hayat buldu Spiderman. Ve o zamandan beri de hala onunla birlikte izliyorduk. Ta ki bugüne kadar.

Son izlediğimizde kaldığımız yerden devam ediyor hikaye. Spiderman’in kimliği ifşa oluyor ve gerçekler artık herkes tarafından bilinir hale geliyor. Artık New York, Spiderman ve ekibi için yaşanılmaz bir yerdir. Kendilerine uygun ve daha güvenli bir yer bulunduktan sonra Peter bu işi nasıl çözeceğini düşünmeye başlıyor ve Doctor Strange’in kapısını çalıyor. Ama burada ortalık karışıyor ve deyim yerindeyse kıyamet kopuyor.

25 Temmuz 2019 Perşembe

After Life 1. Sezon İncelemesi


   Ünlü komedyen Ricky Gervais’in yazıp başrolünde oynadığı, yönettiği ve hatta yapımcılığını üstlenerek bir derdi olduğunu bize kanıtlayan ve bir komedyenden beklenmeyecek derecede dram yüklü senaryoya sahip After Life geçtiğimiz aylarda yayınlandı.  Eşini kanserden kaybeden ve yerel gazetede çalışan sıradan bir insanın bu kayıp yüzünden yaşadığı bunalımlarını, intihara meyilli depresif günlerini ve vazgeçmek üzere oluşunu anlatan  bu yapım çıktığından bu yana çok ilgi çekti ve hakkında milyonlarca şey söylendi. Öylesine alışmıştık ki uçmalı, vurmalı kırmalı, günlük yaşantıdan uzak yapımlara son zamanlarda bu kadar gündelik bir senaryo hepsinin arasından çıkageldi ve bir nebze de olsa soluklandırdı bizi o sıcak hikayesiyle. Bizi sorunlardan kaçırmak yerine onlarla yüzleşme cesareti gösterdi belki de. Ve tabi ki gerçekliğiyle birçoğumuz Tony’de bize ait olan şeyleri bulduk aslında. Rick Gervais günlük hayatında da mı bu şekilde melankolik takılıyor ve bu sayede mi bu denli etkiliyor bilinmez ama ara sıra insan hakikaten sokak aralarında çokça duyduğumuz  “gülen insanlar gerçek derdi olanlardır” lafına hak vermiyor değil.

26 Mart 2019 Salı

Avengers: Endgame Fragman #2 Teori-İnceleme


  Çok uzun zaman  oldu. Yıllar geçti. Ve geçen bu yıllarda beklenen büyük gün nihayet gelmek üzere. Koca bir devrin sonu ve başlayacak olan başka bir koca çağın başlangıcı. Dile kolay 11 yıl. 21 film çekildi. 2008 de yayınlanan ilk filmden bu yana onlarca dizi bölümü de yayınlandı. Marvel, sinema televizyon dünyasında son 10 yılın en etkili isimlerinden birisi olmayı başardı. Kimi yapımları ile hayal kırıklığına uğratsa da çoğu zaman altında bulunduğu büyük yükün üstesinden hakkıyla gelmesini bildi. Kolay değil bir insanı bekletmek. Üstelik bu kadar hızlı bir çağda, böyle bir hız devrinde hiç değil. Ama yeri geldi milyonlarca hayranı kimi filmleri için yüzlerce gün saydı.  İşte yine gün sayılan filmlerden birisi ile karşımızdalar. Ama bu sefer ki öyle böyle olmayacak gibi. Marvel’ın yıllardır kurduğu temel, artık üzerinde yükselecek olan yapıyı inşa etmek için hazır. Infınity Saga’nın son bölümüne kısa bir süre kaldı.

  Geride kalan son filmde Marvel evrenini darmadağın bir halde bıraktık. Hiç beklenmedik bir son ile kahramanların yarısının ard arda gözden kayboluşunu izledik. Sağ kalanlar ise büyük bir travmanın ortasındaydı. Geçtiğimiz günlerde Avengers: Endgame filminden son fragman yayınlandı. Belki de kimileri için son kez bir araya gelmenin ve darmaduman olan düzeni yeniden inşa etmenin tam zamanı.

24 Mart 2019 Pazar

Kaptan Marvel Film İncelemesi

  8 Mart’ta vizyona giren Marvel’ın ilk solo kadın süper kahraman filmi henüz iki hafta geçmiş olmasına rağmen gişede 835 milyon doları ve en büyük rakibi Wonder Woman’ı geride bıraktı bile. Her ne kadar filmde ağır feminizm olgularına rastlamasakta bu dünyayı güçlendirecek bir şekilde yoluna devam ediyor. Infinıty War ve Endgame arasında köprü görevi gören, ayrıca ilk 22 filmlik serinin oluşturduğu Infınıty Saga’nın ve üçüncü fazın son parçalarından olan bu yapım Marvel’ın yeni çağa açılan kapılarından birisi.
   
 1995 yılına gittiğimiz filmde Carol Danvers adındaki baş karakterimizin pilot yaşamından sonra başlayan kahramanlığına, bundan daha çok ise geçmişini arayan haline odaklanıyoruz. Kree’ler ve Skrull’lar arasındaki savaşın ortasına gerçekleştirdiği büyük cesaretinin ardından düşen Vers –Kree’lerin hitabı ile- Kree gezegeninde geçirdiği 6 koca yılın ardından geçmişinin izlerini Dünya’da arıyor.


25 Ocak 2019 Cuma

Cam Kırıkları (Glass Film İncelemesi)

   Sinema tarihinin en karmaşık kariyerlere sahip yönetmenlerinden birisi olan M. Night Shyamalan sinema severlerin merakla beklediği Glass filmi ile kendi mutant evrenini yaratıyor ve 20 yıllık düşünsel sürecinin de hasadını gerçekleştiriyor. Süper kahraman filmlerinin tüm camiayı etkisi altına aldığı ve ödül üstüne ödüle boğulup akademi tarafından da Oscar'a aday gösterildiği şu yıllarda alternatif tarzıyla yeni bir soluk getiriyor sinema dünyasına.

   Tam 19 yıl önce çektiği Unbreakable filmi ile ne kadar eleştirilse de "aşırı güçlü" ve kendi deyişi ile "gerçekçi olmayan" süper kahraman filmlerinin yükselişine paralel olarak bu film klasikleşmiş ve kült filmler arasına girmeyi başarmıştı. Yapımcılar tarafından devam filmi gelmeyeceği açıklansa da 16 yıl sonra gelen Split ile Shyamalan hem kariyerinin en önemli yapıtlarından birini ortaya koyuyor hem de James McAvoy'un saygı ile önünde eğilmemize sebep olan performansını gerçekleştirmesine fırsat tanıyordu. Unbreakable filmi ile çok bağlantılı olmayan bu film bütün sürprizini son sahnesinde yapmış ve Shyamalan'ın mutant evrenine bağlanarak bütün sorumluluğu 3. filme bırakmıştı.

Depremin Getirdikleri (San Andreas Film İncelemesi)

   Hollywood'un klasik felaket filmlerinin tadı hep başka olmuştur. Efekte dayalı müthiş sahneler, toplumsal faciadan bireyler üzerine yoğunlaşan kişisel çabalar ve afetin sarsıntıları ile birlikte azalan hüzün sonunda gelen mutluluk. Son dönemlerdeki örneklerinden birisi ise San Andreas Fayı.

   Gerçek bir depremden esinlenerek daha büyüğünü hayal etmiş ve en büyük korkularımızdan birini yeniden canlandırmak amacıyla yönetmenlik koltuğuna oturan Brad Peyton; Dwayne Johnson, Carla Gugino ve Ioan Gruffudd gibi önemli isimlerle el sıkışmış.

   San Andreas Fayı botunca ard arda gerçekleşen ve şiddeti gittikçe artan depremleri ele alan bu klasik Hollywod filminde yüksek tempolu sahneler ilk dakikalardan itibaren başlıyor ve yaşanan birkaç badirenin arkasından Hollywod'un dev abisi Dwayne "Rock" Johnson'ı görüyoruz. Canlandırdığı ve 600'ü aşkın kurtarma gerçekleitren koca adamımız Ray muhteşem bir operasyon gerçekleştiriyor.


31 Aralık 2018 Pazartesi

Cehennem Sahili (Dunkirk Film İncelemesi)



  Yıl 1940, İkinci Dünya Savaşı. Alman Ordusu zorlu koşulları nedeniyle müttefikler tarafından boş bırakılan Ardenler bölgesinde ilerliyordu. Belçika teslim olmuş Fransız ve İngiliz birliklerinden oluşan 400.000 asker DUNKIRK sahilinde kısılmışlardı. Tek yol Manş Denizi'ydi. Ve sonrasında bugün bile hala gizemini koruyan bir şey yaşandı. Alman Ordusu durdu. Hitler  "Dur" emri verdi. Nedeni bilinmiyor. Hava bombardımanı devam etti ancak “Dur” sözü ile devam eden 48 saatte –ki daha sonra Hitler’in kaybettiği 48 saat olarak adlandırılacaktır- Churchill’in yaptığı çağrı sonucu yüzlerce sivil tekne büyük, küçük fark etmeksizin kısa sürede 340.00’den fazla askeri İngiltere’ye taşıdı. 1940, 3 Haziran. En son gece 03:00 civarında Shikari adlı geminin taşıdığı askerler ile birlikte operasyon sona erdi ve bu büyük askeri güç daha sonra Normandiya Çıkartması ile Almanya’ya büyük hasar verecektir.